İşiniz Sizin İçin Ne Kadar Anlamlı?

Huriye Özdemir
6 min readApr 19, 2020

Bugün, başucumda bir süredir yarım kalmış bir şekilde beni bekleyen Outliers (Çizginin dışındakiler) kitabını elime aldım. Yarım bıraktığım kitapların ya da işlerin zihnimde fazlasıyla yer kapladığını beni rahatsız ettiğini, enerjimi tükettiğini fark etmiş ve yarım kalan her şeyi listelemiştim. Aslında Outliers yarım bırakılmayı ve bu şekilde okunmayı hak eden bir kitap değil. Sorun o kitapta değil bendeydi. Bunu telafi etmek adına onu bugün tekrar elime aldım ve o da benim çabama bir teşekkür niteliğinde sürekli sorguladığım bir soruya cevap verdi. Aynı zamanda bana bir blog yazısı kazandırdı. Farkında değilim belki ama zincirleme bir etki ile “bir teşekkür = bin rica” gibi bir kazancın içinde olabilirim ya da hep birlikte olabiliriz.

Sürekli sorduğum soru ise işimin anlamlı olup olmadığı ya da daha doğru bir ifade ile ne kadar anlamlı olduğuydu. Yapılan her işin herkes için farklı anlamları ve motivasyon kaynakları vardır, o yüzden anlamlı olup olmadığı demek yerine “Bu iş benim için ne kadar anlamlı?” diye sormak gerek.

Bunu sorgulamaya başladığımda işin içinden çıkamayınca sadece “işini iyi yapmak” anlamlı kılmak için yeterli aslında diye düşündüm. Çünkü en nefret ettiğim şeylerden biri de elindeki işi ya da görevi hak ettiği gibi yapmayan ve bundan dolayı çevresindeki insanlara, hizmet verdiği sektöre zarar verenler. Bu güzel ve kesinlikle amaçlar listesine eklenmesi gereken belki de en başa alınması gerekenler maddelerden biri. Ama hayalinizi kafanızda somutlaştırmayıp yaptığınız işte olması gereken değerleri ya da olguları yerine getirmediğinizde bu madde tek başına yeterli olmuyor, -en azından benim için- havada kalıyor.

Kimimiz çok değerli ve anlamlı bir işe sahibiz, kimimiz çok değer ve anlam yüklediği bir işi bırakmak ve başka bir iş yapmak zorunda kalarak yeni işimizde anlam aramaya ya da ona anlam katmaya karar vermişizdir. Sonuç olarak her birimizin farklı farklı hikayeleri olsa da hepimizin ihtiyacı olan şey, “işini iyi yapabilmek için ondaki anlamı ve değeri bulmak”. Eğer o işi yapmak zorundaysanız ona siz anlam katın. Yapmak zorunda olmak biraz çaresizce oldu. Zorunda olmadığınızı ve hangi yaşta olursanız olun sevdiğiniz ve anlamlı bulduğunuz herhangi bir işe başlamak için yeni bir adım da atabilirsiniz. Ama asıl mesele onu bulma süreci zaten diyeceksiniz, haklısınız. İçinde bulunduğumuz koşullar o keşfetme sürecini ve hayata yeniden başlamayı oldukça zorlaştırıyor. Ümidinizi kırmayın, bazen de elimizdeki işle yetinip onu anlamlı hale getirmemiz gerekir.

Kitaba gelelim, bakalım Outliers kitabının yazarı Malcolm Gladwell ne diyor?

Borgenicht isimli şahsın işini anlamlı kılan 3 özellik sayıyor:

  1. Otonomi: Kendi kararlarından sorumluydu ve kendi kendini yönetebiliyordu.
  2. Karmaşıklık : İşi karmaşıktı. Zihnini, hayal gücünü zorluyor ve meşgul ediyordu.
  3. Çaba ve ödül arasındaki ilişki: Geceleri ne kadar uzun süre uyanık kalırsa o kadar çok para kazanıyordu.

Alıntıladığım bölümde yazarın da bahsettiği gibi, bizi iş saatleri arasında mutlu eden asıl şey para değil, o işin bizi tatmin edip etmemesi aslında. Para bize motivasyon sağlıyor ve itici bir güç oluyor, ama işimizi anlamlı ve bizi gerçekten mutlu kılmıyor. Para kazandığınızda ay sonunda mutlu olabilirsiniz ama her gün işkence çekercesine yataktan kalktıktan sonra ay sonunda mutlu olmuşsunuz neye yarar? Ve para çabuk biten bir mutluluk haline gelmişken…

Bu iki sayfada en sevdiğim cümlelerden biri :

“Çok çalışmak, hiçbir anlam taşımadığında bir hapis cezasıdır.”

Yukarıda saymış olduğu 3 maddeyi biraz daha inceleyip derinlere inelim. Neden bu maddeler işimizi daha anlamlı hale getiriyor?

Otonomi

Kitapta yazarın bahsettiği şahıs kendi işini kurmuş ve kendi kendini yöneten bir insan. Fakat bizde durum farklı, herkes kendi işinin patronu olmak gibi bir şansa sahip değil, o yüzden kendi kendini yönetmek kendi kararlarını almak ifadesini insanın teslim etmesi gereken işlerde kendi iradesi ile planlarını ve ilerleyeceği adımları yönetebilmesi olarak yorumlayabiliriz.

Sürekli başkaları tarafından her adımınızın kontrol ve takip edildiği bir iş mi, yoksa inisiyatif alıp kendi planlarınızı yönetebileceğiniz bir iş mi tercih edersiniz? Bu herkesin iş yerinde mümkün olmayabilir ama bunu talep edebilirsiniz. Size verilen bir işin çıktısını daha iyi hale getirebilmek için onu bitirene kadar izleyeceğiniz yolları adım adım planlayıp o işi elinizden gelenin en iyisi haline getirebilirsiniz. Eğer işinizde önemli olan gün sonunda sizden istenen çıktı ise, bu çıktıyı daha iyi hale getirebilmek sizin elinizde. O işi yaparken her adımında direktif istemeye ve işi en ince ayrıntısına kadar ayrıntılandırmaya gerek kalmadan o adımları siz araştırarak ve planlayarak keşfedebilirsiniz.

Karmaşıklık

Bir işte motivasyonunuzu en hızlı dibe çeken faktörlerden biri de şüphesiz işlerin rutin bir hale gelmesidir. Sürekli aynı şeyleri aynı formatta yapmaya devam ederseniz oldukça sıkılır ve bir gün kendinize dönüp baktığınızda sadece para kazanmak için o işi yapmaya başlar hale geldiğinizi görürsünüz.

O iş ne kadar hayal gücü gerektiriyor ve sizi yeni ilerlemeler ve gelişmelerle birlikte zorluyorsa o kadar karmaşık ve sizi diri tutan bir iştir aslında. Sürekli kendimizi yenilemek hızlı gelişen teknoloji ile beraber ne kadar bizleri zorlasa da emin olun, sonu gelmiş ve bundan sonra sabit ve gelişmeyecek yenilenmeyecek bir işiniz olmasını istemezsiniz. En azından işinizde anlam arayan biri iseniz bu böyle. Vücudumuzda bile sürekli hücrelerimiz yenileniyor, kan akışımız sürekli bir şekilde devam etmekte ve kalbimiz durmaksızın kanımızı temizlemekle meşgul. Bir şeyler çürüyecek, eskiyecek, kirlenecek, siz de onları yenilemek ve üzerindeki toz ve pasları bir güzel temizleyeceksiniz. Durmaksızın ağaç kestiğiniz baltanız da bir gün bilenme ihtiyacı hissedecek, durup onu daha keskin hale getirmeye çalışacaksınız.

Bu bitmek bilmeyen bir serüven. Ne kadar şikayet etsek de bitmesini içten içe biz de istemiyoruz. Çünkü insan doğasında sürekli bir hareket vardır. Hareketsiz kalmak bizleri mutlu etmiyor, hiç bir zaman da etmeyecek. Bazen yaptığımız tembellikler, kaçtığımız işler ve üzerimizdeki atalet bizi geçici süreliğine mutlu etse de, para konusunda söylediğim gibi, bizi gün sonunda gerçekten mutlu etmiyor.

Çaba ve ödül arasındaki ilişki

Çok sevdiğim bir dostumun çok kullandığı ve sürekli söylediği bir söz var. “İnsanlık bir bedel ödemeden ilerlemiyor.” Sizi her gün daha huzurlu ve mutlu yatağınızdan kaldıracak o anlamlı işin pek tabi bir bedeli olacak. Hayat ona ne kadar verdiğimize göre bizlere geri dönüş yapıyor. Aslında yazının başında da bahsettiğim gibi siz bir adım atıp çabanızı gösterdiğinizde bir bakıyorsunuz birkaç katı şeklinde size geri dönüyor. ( “bir teşekkür = bin rica”)

Her birimiz irademizi en çok zorlayan şeyden fedakarlık yaptığımızda karşılığını kat be kat görüyoruz. Yazıda bahsedilen çaba, daha az uyumak. Çoğumuzun da belki en zorlandığı konulardan birisi. Şunu da unutmamak gerekir ki bazen çaba ve ödül bu kadar hızlı bir şekilde sonuçlanmaz. Bazen uzun yıllar çaba gösterip fedakarlıkta bulunursunuz ve bunun meyvesini yıllar sonra alırsınız. Bunu da para biriktirmeye benzetebilirsiniz. 1 hafta biriktirerek satın aldığınız herhangi bir şeyin kalitesi ile 1 yıl biriktirerek aldığınız şeyin kalitesi aynı olmayacaktır. Ama biz ödüle o kadar çok odaklanmışız ki ödüle en hızlı şekilde ulaşmak istiyoruz. Üstelik yeterince çaba sarf etmeden. Yani satın almak istediklerimize hemen ulaşmak için para biriktirmeden kredi çekerek yada borç alarak alıyoruz. Gün sonunda istediklerimize sahip olsak bile onları kendi çabamız ile almadık ve o parayı ödemek için eninde sonunda çalışmak zorunda kalacağız. O bedel bizden çıkacak. Önemli olan çıkacak olan bedeli doğru zamanda, bizim için en acısız en verimli olacak bir şekilde ödemek.

Siz kendi işinizi anlamlı buluyor musunuz?

Sizin için ne kadar anlamlı?

Onu anlamlı hale getirmek için çaba sarf ediyor musunuz?

Belki de bu soruları kendimize tekrar sormamızın vakti gelmiştir.

--

--

Huriye Özdemir

Senior Cybersecurity Consultant | Artist — Instagram: @art.lady.bug