Neyi Ararsan Onu Bulursun
Bundan yaklaşık 7 ay önce 19 Nisan günü “İşiniz Sizin için ne kadar anlamlı” başlıklı yazıyı yazmıştım. O günlerde anlamlı bir işin nasıl olacağı konusunu sorgularken tam da o yazıda bahsettiğim ve işimde olmasını istediğim 3 özelliği de barındıran bir işe 28 Nisan günü başladım. Hayatta her zaman “Neyi arar ve, neyi istersen onu bulursun.” felsefesine inandım. Hayatımda bunu birçok kez de deneyimledim ve şimdi de aynısını yaşıyorum.
Neydi bu 3 özellik tekrar bir göz atıp mevcut duruma bir bakalım:
- Otonomi: Kendi kendimi yönetebiliyor ve attığım adımlarda daha fazla inisiyatif alabiliyorum.
- Karmaşıklık : Her günüm aynı rutinde ilerlemiyor, kendime birşeyler katıyorum ve öğrenme serüvenim hiç bitmiyor.
- Çaba ve ödül arasındaki ilişki: Ne kadar uzun süre çalışırsam o kadar çok öğreniyor, o kadar çok içerik üretiyor ve o kadar çabuk insanlara ulaşıyorum.
Bir önceki işimde de bunlardan bazılarına sahip olsam da, işimi daha anlamlı kılacak şeyin öğrenilenleri mümkün olduğunca başkalarına aktarabilmek, bulunduğu yere bir değer katabilmek olduğunu düşünüyordum. Bunun içinde aklıma gelen ilk meslek öğretmenlikti. Şimdi hem sürekli öğreniyor hem de insanların öğrenmesine katkıda bulunuyorum.
Her ne kadar üretmeye ve öğrenmeye devam etsem de 7 ay boyunca buradaki üretkenliğimin azaldığını düşündükçe üzüldüm ve bir yanım hep buradaydı. Zaman hızla akıp geçiyor ve bir şeyleri mükemmel olana kadar beklemek bize farketmeden zarar veriyor. (Mükemmelliyetçilik konusu apayrı bir blog konusu olarak aklımda). O yüzden elimden geldiğince kısa da olsa mükemmellik aramaksızın buraya bilgi notları ekleme sürecini tekrar başlatacağım.
Bu yazının konusuna dönecek olursak…
Aradığımız şeyleri gerçekten bulmak sabır isteyen zorlu bir süreç. En önemlisi de samimi ve içten bir şekilde “istemek”. Bu uzun ve zorlu yolculuğun ilk durağı nereye gitmek isteyeceğimizi belirlemek, yani yapmak istediğim meslekte, kuracağım arkadaşlıklarda, ömrümü geçireceğim bir eşte, ya da hayatımı geçireceğim bir evde ne istiyorum. Bunu anlamak için bu yolculukta size eşlik edecek birçok pusula olabilir; geçmiş deneyimleriniz, şimdiki beklentileriniz, gelecek hayalleriniz ya da kendi değerleriniz.
Bu yolculuğun son noktası ise aradıklarımızla bağdaşmayan her türlü engelden vazgeçmek ve engellerin hayatınızdan akıp gitmesi için onlara izin vermekten geçiyor. Siz onları bıraktığınızda istedikleriniz hayatınızda bir armağan gibi beliriveriyor.
“Neyi” aradığınız “ne” bulmak istediğiniz herkesin kişisel alanına ve amaçlarına göre değişkenlik göstereceği için sizi bunun üzerine düşünmeye davet ediyor ve derinlere inmeden bu mevzuyu naif ve en sade bir biçimde özetleyen Mevlana’nın şu sözleri ile yazımı sonlandırmak istiyorum:
SEN
Can konağını aramadaysan, cansın;
Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,
Bir damla su arıyorsan susun,
Zulmün peşindeysen zalimsin,
Aşkı arıyorsan aşıksın,
Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen.
Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir:
Neyi arıyorsan O’sun sen.
Hz Mevlana
